Dubai'de dalga yaratan yapay lagünler

Dubai, dünyaca ünlü Marina'dan Business Bay'i önemli bir semt haline getiren kanala kadar iddialı, çığır açan, yapay su projeleri söz konusu olduğunda acemi değil.

Son yıllarda emirlikte yapay göller, kanallar, lagünler ve diğer su yapılarının inşası yaygınlaşarak kamusal altyapı alanından konut geliştirme alanına doğru ilerledi.

Bugün Dubai'nin ana yolları, çölün ortasındaki her türlü kıyı yaşam projesinin büyük reklamlarıyla dolu.

Geliştiriciler, inşaat uzmanları ve diğer sektör profesyonelleri, bu tür projelerin daha fazla harcama yapan alıcıların dikkatini çektiğini ve önemli bir prim taşıdığını söylüyor. Ancak bunu yapmak için, yine de yüksek kalite standartlarını karşılamaları ve “konum, konum, konum” emlak mantrasına saygı duymaları gerekiyor.

Azizi Developments CEO'su Farhad Azizi, yapay su özelliklerinin Dubai'nin sıcak ve kurak ikliminde bir miktar serinlik sağlamanın yanı sıra, “tatil benzeri” bir rahatlama ve lüks deneyimi sağladığını söyledi.

Emirlikte giderek daha lüks evlere olan talebin arttığı bir dönemde bu kadar başarılı olmalarına şaşmamak gerek, diyor.

Azizi, “Ekonomik açıdan bakıldığında, yapay su kütlelerine sahip gelişmeler genellikle daha yüksek talep ve artan mülk değerleriyle karşılaşır,” diyor. “Ancak primler, mülkün konumu ve su özelliğinin kalitesi gibi faktörlerden de etkilenerek önemli ölçüde değişebilir.”

Yapay bir kanalla deniz suyunun aktığı hareketli bir bölge olan Marina'daki konutlar, yakınlardaki Jumeirah Lake Towers'daki konutlardan daha yüksek fiyatlara ve kiralara sahip. Jumeirah Lake Towers, zaman zaman kötü kokuların ve sivrisineklerin kol gezdiği, oyulmuş, kapatılmış bir su yolu boyunca inşa edilmiş, daha sakin bir bölge.

Dubai'deki Heriot-Watt Üniversitesi'nde yardımcı doçent olan Matt Myers, “'Konum, konum, konum' teriminden nefret ediyorum ama çok geçerli,” diyor. “İnsanlar işe, trafiğe, bu tür şeylere olan mesafeye bakıyor – bu bireylere ve ihtiyaçlarına bağlı. Ama yine de, su özellikleri insanların istediklerinin bir parçası. Suyu olan her projenin yüksek fiyatlara sahip olduğunu görebiliyoruz.”

Yapay su kütlesinin türü de inşaat zorluklarının yanı sıra izleyici kitlesinin maliyetini ve zorluğunu da etkiler.

İnsanlar için değil, balıklar ve vahşi hayvanlar için olanlar, koku ve böcek sorunlarına yol açabilen bakım sorunları dışında, inşa edilmesi daha basit ve daha ucuzdur. Ayrıca, sessiz ve daha doğa benzeri bir ortam arayan yaşlı, çocuksuz yetişkinleri de çekebilirler.

Çocuklu aileler veya rekreasyon arayan genç yetişkinlerin gözdesi olan yüzme lagünleri, tamamen farklı bir bakım ve sanitasyon seviyesi gerektirir ve güvenli, temiz ve konforlu bir sıcaklıkta tutmak için çok daha fazla kaynak gerektirir.

Azizi, büyük yüzülebilir lagünler inşa etmede karşılaşılan en büyük zorluklar arasında kazıya hazırlanma, kaplamayı sabitleme, su temini ve su kalitesini ve akışını ve enerji tüketimini kontrol etmek için akıllı yönetim sistemlerini entegre etme yer aldığını söylüyor.

“Lagünü boşaltmadan olası sızıntıyı gidermek, örneğin, su yerinde kalırken onarımlara izin veren belirli malzemelerin kullanımını da gerektirebilir,” diyor. “Bunların hepsi bu tür iddialı projelerde önemli hususlardır.”

Dubai Güney'deki Venedik ve Muhammed Bin Raşid Kenti'ndeki Riviera, özellikle iddialı yüzülebilir lagün tasarımlarını kapsayan, geliştirilmekte olan iki Azizi projesidir.

Geliştirici, her iki Dubai projesi için de bu tür yapay su özelliklerinin inşasında uzman olan Crystal Lagoons ile ortaklık kurdu. ABD, Mısır, Suudi Arabistan ve Hindistan dahil olmak üzere 60 ülkede 1.000'den fazla devam eden projesi bulunmaktadır.

Crystal Lagoons'un küresel iş direktörü Jean Pierre Juanchich, Orta Doğu'daki bu tür inşaatların yoğun sıcaklık ve su kıtlığı gibi aşırı hava koşullarını hesaba katması gerektiğini söylüyor. Ancak başarılı olduğunda, yüzülebilir su özellikleri satış oranlarını %70'ten fazla artırabilir ve çevredeki konutların metrekare başına fiyatını “katlanarak” yükseltebilir.